Hukuk alanında tüzel ve gerçek olmak üzere iki farklı kişi tanımı yer alır. Özellikle ortaklı bir ticari kuruluş sahibi olma planı kuran girişimciler tarafından “tüzel kişi nedir?” sorusu sıklıkla gündeme gelir. Hukuki olarak bir ticari ya da sosyal kuruluşun hak ve sorumlulukları tüzel ve gerçek kişi ile birbirinden ayrılır. Bu kavramlar resmi evraklarda sıklıkla karşınıza çıkabilir. “Gerçek ve tüzel kişi ne demek?” diye merak edenlerdenseniz, yazının devamını okuyarak daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.
Yasalara uygun olarak bir araya gelmiş olan topluluğa, tüzel kişi adı verilir. Şirket, üniversite, belediye ve vakıf gibi kuruluşların birçoğu tüzel kişiye örnek olarak verilebilir. En büyük tüzel kişi ise devlettir. Birkaç kişinin toplanmasından ortaya çıkan tüzel kişi, resmi işlemler sırasında tek bir kişi olarak kabul edilir. Tüzel kişiler genellikle ticaret yapma amacıyla bir araya gelirler. Tüzel kişinin de gerçek kişi gibi yasa karşısında belli hakları bulunur. Aynı zamanda borç ve alacak sahibi olabilirler.
Gerçek kişi, hukuksal açıdan tek tek bireylere verilen bir isimdir. “Şahıs şirketi nasıl kurulur?” sorusunu irdeleyen kişilerin karşılaştıkları ilk kavramlardan biri gerçek kişidir. Mali haklara sahip olan gerçek kişi, bireysel özgürlükleri çerçevesinde sadece kendi isteğine göre hareket edebilir. Aynı zamanda modern hukuk bağlamında bireyin ırkı, dini, cinsiyeti ya da etnik kimliği gerçek kişi olmasına engel değildir. Kısacası her birey hukuk karşısında gerçek kişi olarak eşit konumdadır. Bireyler olarak vatandaşların dışında adi ve komandit şirketler de gerçek kişi örnekleri arasında sayılabilir. Ortakların bireysel mal varlığı üzerine kurulan adi ve komandit şirketlerde tüzel kişi bulundurulamaz.
“Tüzel ve gerçek kişi nedir?” sorusunu tamamıyla anlayabilmek için öncelikle bu iki kavram arasındaki farkların incelenmesi önemlidir. Tüzel ve gerçek kişi arasındaki farklar şu şekilde sıralanabilir:
Bir topluluğun tüzel kişi olabilmesi için sahip olması gereken birkaç unsur mevcuttur. Tüzel kişi unsurları; isim, amaç, faaliyet alanı, yönetim organı, sermaye, tescil, sorumluluk ve hukuki yetki gibi birçok başlıkta toplanabilir.
Tüzel kişiliğin, gerçek kişiden bağımsız olarak bir varlığı ve dolayısıyla da ismi vardır. Bu ismin; kısa, akılda kalıcı, hukuka ve topluluğun amacına uygun olmasına dikkat edilmelidir.
Tüzel kişilik, belirli bir amacı gerçekleştirmek adına toplanan insanları temsil eder. Bu amacın süreklilik taşıması en önemli konulardan biridir. Aynı zamanda amacın, ortak bir menfaate dayanması da önemlidir. Tüzel kişilikte tek bir kişinin menfaati önemsizken, ortaklaşa bir çıkar sağlamak amaç edinilir. Tüzel kişilik maddi amaç taşıyabileceği gibi manevi amaç da taşıyabilir. Örneğin; tüzel kişiliğin faaliyet alanı ticari bir şirket ise burada amaç maddi geliri artırmak, vakıf ya da dernek gibi kuruluşlarda ise amaç tamamen yardımlaşmadır. Tüzel kişiliklerin faaliyet alanı ise geleneksel ticaret ya da e- ticaret olabilir. Bundan dolayı “e- ticaret nedir?” sorusunun yanıtı da tüzel kişiler tarafından sıklıkla araştırılır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tüzel kişilik direkt olarak yönetim organında yer alabilir. Ayrıca topluluk içerisinde seçilen bir kişi sayesinde de temsil edilir. Seçilen gerçek kişinin, topluluğun tek ve duyurulmuş temsilcisi olması gereklidir.
Topluluk, tüzel kişilik olmaya hak kazandığında, taşınır ve taşınmaz mallar elde edebilir. Tüzel kişiliğin, bireylerden ayrı olarak bir mal varlığı ve sermayesi bulur. Sermaye, sorumluluk ve varlık doğrudan tüzel kişiliğe, dolaylı yoldan da ortaklara aittir.
Tüzel kişinin tescil edilmesi için ilgili makamlarda sistemin yasalara uyup, uymadığı denetlenir. Yasalar gereği herhangi bir engeli bulunmayan topluluklar, tüzel kişi ünvanı kazanı ve tescillenir. Tescil aşamayan kişiler ise dava açarak, tekrar başvuru gerçekleştirebilir.
Tüzel kişiliklerin hukuk karşısında belli birtakım sorumlulukları mevcuttur. Genel olarak yasalar tarafından tüzel kişiliklere koyulan tüm kurallara uyulmalıdır. Haksız rekabet doğrulmamalı, yanlış ya da yanıltıcı bilgiler verilmemelidir. Bu sorumluluklar ihlal edildiğinde, topluluğun her üyesine yasalar tarafından belirlenen cezalar verilir.
Gerçek kişiden tamamen bağımsız olan tüzel kişi de hukuk karşısında bazı haklara ve yasaklara tabidir. Hukukun gerektirdiği koşullarını yerine getirerek tüzel kişi olan topluluk, bu alan bir yetki kazanır. Topluluğun yasa önünde ortak bir sorumluluğu ve yetkisi mevcuttur.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre, gerçek ve tüzel kişilere bir vergi kimliği verilmelidir. Tüzel kişiler, kuruluş sözleşmesi ve tescil talepnamesi ile bölgedeki ilgili dairelerden vergi kimliği alabilirler. Bu vergi kimliği tüzel kişiliğin geçerli ve kalıcı numarası haline gelir. Tüzel kişiliklerin vergi dilimini düzenli olarak ödemesi önemlidir. Bu konu hakkında bilgi sahibi olmayan topluluklar, vergi dilimi araştırması yapabilir.
Tüzel kişiliğin en önemli unsurlarından biri sürekliliktir. Türk Medeni Kanunu’nun 47/1 Maddesi’nde de belirtildiği üzere tüzel kişiliğin sürekli ve net bir amacının bulunması gereklidir.
Tüzel kişiler, Türk Medeni Kanunu’na göre insana özgü tüm haklara sahiptirler. Tüzel kişiliklerin isminin, saygınlığının, özel alanının, ticari itibarının ve kişilik değerlerinin devlet tarafından korunması gereklidir.
Tüzel kişi unvanını kazanan topluluklar, kamu ve özel olmak üzere iki ayrı gruba ayrılır. Bu iki grup arasındaki en temel farklardan biri, kanunlarla ilgilidir. Özel için devletin ekstra kanun çıkarmasına gerek yoktur ve kamudan tamamen bağımsızdır. Kamu tüzel kişilerin kurulması için ise devlet tarafından özel kanun ve destek gereklidir.
En büyük tüzel kişiliklerden biri devlettir. Fakat devletin alt kurumları olarak da birçok tüzel kişilik bulunur. Bunlara kamu tüzel kişilikleri adı verilir. Kamuya daha iyi ve hızlı hizmet sağlamak adına kurulan bu tüzel kişilik için devlet tarafından dayatılan kanunlar çerçevesinde kurulur. Hukuki ve mali sorumlulukları mevcuttur. Kamu tüzel kişiliklere üniversiteler, belediyeler, TÜBİTAK, YÖK, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Sosyal Güvenlik Kurumu, Orman Genel Müdürlüğü ve Türkiye İş Kurumu gibi birçok örnek verilebilir.
Kamudan değil, kişisel çıkarlardan doğan topluluğa da özel tüzel kişiler denir. Bu çeşit tüzel kişilik özel hukuk alanında faaliyet gösterir. Kooperatifler, sendikalar, dernekler, özel vakıflar siyasal partiler, ticaret ortaklıkları, anonim, limited, kollektif ve komandit şirketler özel tüzel kişilik örnekleri arasında sayılır. Bundan dolayı limited, komandit ve anonim şirket nedir? soruları sıklıkla gündeme gelir.
Tüzel kişi sorumlulukları, topluluğun amacı ve işleyişine göre değişiklik gösterir. Genel olarak örnek vermek gerekirse:
Yasal olarak herhangi bir engeli olmayanlar tüzel kişi ünvanına sahip olabilir. Fakat bunun için birden fazla kişinin süreklilik bildiren ortak bir amaç için bir araya gelmesi gereklidir. Sonrasında ise topluluğun tüm başvuru süreçlerini gerçekleştirerek, olumlu geri dönüşü beklemesi şarttır.
Tüzel kişi ünvanı almak için toplulukların yapması gerekenler, kurulacak oluşuma göre değişiklik gösterir. Kamu tüzel kişi ünvanı devlet tarafından verilir. Özel tüzel kişilik ünvanı için ise gerekli belgelerin teslim edilmesi ve kurulacak şirketin yasalar gereği belirlenen bazı durumları karşılaması gereklidir.
“Tüzel kişi nasıl olunur ve ne gibi belgelere ihtiyaç duyulur?” soruları girişimciler tarafından sıklıkla merak edilir. Tüzel kişi ünvanı alabilmek için gerekli olan belgeler şu şekilde sıralanabilir:
Çocuk esirgeme yurtları, belediyeler, üniversiteler, kamu bankaları, ÖSYM, devlet su işleri gibi kamuya ait tüm kurum ve kuruluşlar tüzel kişilere örnek olarak verilebilir. Bunun yanı sıra vakıflar ve özel şirketler de tüzel kişi örnekleri arasındadır.
“e- ihracat nedir?”, “e- imza nerelerde kullanılır?” ya da “tüzel kişi nasıl olunur?” gibi tüm soru ve işlemlerinizi hızlıca gerçekleştirmek için QNB eFinans platformunu ziyaret edebilirsiniz.